BİR HETEROTOPİK VE GLOKAL MEKÂN: MASUMİYET MÜZESİ
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Derleme Makale
CİLT: 21 SAYI: 2
P: 1017 - 1029
Aralık 2019

BİR HETEROTOPİK VE GLOKAL MEKÂN: MASUMİYET MÜZESİ

Trakya Univ J Soc Sci 2019;21(2):1017-1029
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 19.11.2018
Kabul Tarihi: 26.11.2019
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZ

Orhan Pamuk’un sekizinci romanı Masumiyet Müzesi, uzun soluklu ve saplantılı bir aşk hikâyesidir. 2008’de basıldıktan itibaren hem çok olumlu geri bildirimler almış hem de eleştirilmiştir. Sadece bir aşk hikâyesini değil, aynı zamanda modern ile geleneksel yaşam tarzının arasına sıkışmış bir coğrafyada fiziksel ve duygusal bir aşkı deneyimlemenin imkânsızlığını anlatır. Romandaki başkarakter, aşkının soyut halini sevdiğinin eşyalarının somutluğuna dönüştürmektedir. Bu eşyalardan oluşturduğu gerçek müze kurma hayali, 2012 yılında İstanbul’da Çukurcuma’da gerçek olur. Bu bağlamda, gerçek hayatta bir müze kuran ilk roman kurgusal başkarakteridir. Masumiyet Müzesi gerçekte bir müzenin romanıdır. Müzedeki her bir eşyanın hikâyesinden oluşan ve de müzeye nasıl getirildiklerini anlatan bir katalog gibidir. Müze, hem başkarakterin aşkına hem de o yıllardaki İstanbul’un politik, kültürel ve sosyal olaylarına şahitlik eder. Masumiyet Müzesi yerel bir edebi ürün olarak karşımıza çıkmakta, ancak gerçek bir mekân olan bir müze formuyla da evrensel olarak düşünülmektedir. Kurgu ve gerçekliğin iç içe geçmesinden dolayı, İstanbul’daki müze, Foucault’nun 1967’de derslerinin birinde anlattığı bir heterotopya olarak kabul edilebilir. Foucault’ya göre, her kültür tarihi boyunca kendi heterotopyalarını üretmiştir. Ütopya temelde gerçek dışı, fakat heterotopya gerçek bir mekândır. Romandaki başkarakterin, sevdiğinin eşyalarını biriktirerek aşkına ulaşma ütopyası, gerçek bir müze şekliyle bir heterotopyaya dönüşmektedir. Heterotopya, birbiriyle karşılaştırılamaz mekân ve alanların bir araya gelmesiyle oluşan gerçek bir mekândır. Bu bağlamda, İstanbul’daki Masumiyet Müzesi, gerçek ve hayalin, yerel ve evrenselin, sanal ve fiziksel olanın bir araya geldiği heterotopik bir mekândır. Bu çalışma, Foucault tarafından kazandırılan heterotopya kavramı aracılığıyla, roman ve müzenin nasıl bir arada yorumlanabileceğini göstermektedir.

Anahtar Kelimeler:
Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi, Glokal Mekân, Heterotopya, Gerçek ve Kurgu.