Özet
Bu makale, edebiyat öğretiminde de uygulanan Foucault’nun panoptik fikri üzerine panoptikon anlatı kavramını tartışmaktadır. Foucault tarafından öngörülen disiplinli toplum yapısına benzer bir biçimde, insanların, kendini görünmez kılan güçlü bir muhafız tarafından gözlemlendiği kavramı, anlatılar ve kurgusal karakterler arasındaki ilişkilere uygulanır. Romanın bu tür bir Foucault-cu okuması, özellikle, çalışmaları panoptikal olarak nitelendirilen gerçekçi yazarlara uygulanmıştır (Dorrit Cohn, 1999). Bu makale edebiyat öğretimi hususunda panoptik anlatım kavramının kullanılmasını, anlamın açık ve özgür yorumlarına öğrencilerin meydan okuması için bir strateji olarak önermektedir. Bu makale, pedagojik üslubun anlatı stratejilerinin dilbilimsel analizi yoluyla, kuralcı okumalardan kaçındığını ve öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerini teşvik ettiğini savunmaktadır.