ÖZ

Yunan taburu, 9 Ocak 1919’da Fransızların işlettiği Uzunköprü-Sirkeci demir yolunu koruma bahanesiyle Doğu Trakya’ya gelmiş, 24 Temmuz 1920’de Uzunköprü’yü resmî olarak işgal etmiştir. Yunanlar bölgenin denetimini ele geçirmek için hem asayişi bozmuş hem de Osmanlı memur ve askerlerinin görevini engellemeye çalışmıştır. Bunları yaparken bir taraftan demir yolu sayesinde Uzunköprü ve çevresine asker, silah ve cephane sevk etmiştir. Diğer taraftan da Uzunköprü ve çevresinde Rumları kışkırtarak çeteler kurmuştur. Yunan taburu ve Rum çeteler hem Türk, Müslüman ve Rumlardan oluşan sivil halkı hem de kamu görevlilerini hedef almıştır. Bu kişilere yönelik yağma, gasp, hırsızlık, tecavüz, katliam, işkence, adam öldürme vs gibi birçok mezalim gerçekleştirmiştir. Bu olaylarda Osmanlı jandarması Mondros Mütarekesi’nin dayattığı asker sayısı ve cephaneye yönelik kısıtlamalara rağmen sivil halkı korumaya çalışmıştır. Olaylarda suçu bulunan kişiler titizlikle araştırılıp ölü ya da sağ olarak ele geçirilmiştir. Osmanlı jandarmasının gerek kovuşturma gerekse de çetelerle girdiği sıcak çatışmalarla asayişi sağlamaya kararlı olduğu görülmektedir. Bu makalede, Yunan işgali döneminde Yunan taburu ve Rum çetelerinin Uzunköprü ve çevresinde gerçekleştirdiği mezalimlerin arşiv belgelerine dayanılarak ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Halkın bu işgal döneminde sıradan bir günde karşı karşıya kaldığı mezalimler aktarılmaya çalışılmıştır.